Meral Akşener, bugün partisinin İstanbul’un Şişli ilçesindeki seçim uyum merkezini ziyaret etti. Burada yurttaşlara seslenen Akşener, şunları söyledi:
“AKLINI YİTİRMİŞ BİR RUH HALİ İLE YÖNETİLİYORUZ”
“Anlaşılıyor ki Sayın Kılıçdaroğlu, 13. Cumhurbaşkanı’mız. Meral Akşener de başbakan. O denli görünüyor. Şu an için bizi yönetenler, baştan aşağı, doruktan sona hakikat sıyırmış durumda. Zira konuşanlara baktığımız vakit, inanın aklını yitirmiş bir ruh hali ile yönetiliyoruz. Ben, bu ucube sistemden kurtulalım propagandası, iknası yaparak gezerken, bu arkadaşların konuşmalarını yaparken bu arkadaşların ortaya çıkardığı psikoloji, birebir vakitte bu arkadaşların da emekli edilmesini kural koşuyor. Biz, bir seçime gidiyoruz, alt tarafı bir seçime gidiyoruz. Olağan koşullarda seçmenin bayramı, düğünü olması gereken bir seçime gidiyoruz. Maşallah, başta Recep Beyefendi olmak üzere bütün hepsi, şurayı şereflendiren sizler, bugün itibariyle işgal güçlerisiniz. Ben, esasen hainlerin başıyım. Hem PKK’lıyım.
“BÜTÜN PSİKİYATRİSTLERİ MİSYONA ÇAĞIRIYORUM; MUAYENE EDİN ŞUNLARI”
Ben, 30 yıldır siyaset yapıyorum. Siyasi bir aileden geldiğim için 50 yıllık bir siyasi hafızam var. Pek çok rezillikler gördüm, bu ülke gördü ancak rezilliğin tabanına girmiş bir seçim. Bu ülke darbeler gördü. Gençler; büyükleriniz bilir, süratle kurtulduk. En son 15 Temmuz’u gördük, demokrasiye sahip çıktınız. Lakin bu seçimde muhalefeti desteklediğiniz takdirde siz darbeci oluyorsunuz, birebir vakitte işgalci oluyorsunuz. Tıpkı vakitte FETÖ’yü kazandırıyorsunuz. Bu arkadaşları seçtiğiniz vakit mükemmelsiniz. ‘Hayır, fikrimi değiştirdim, seni emekli ediyorum’ dediğiniz vakitte hain oluyorsunuz. Bu lisan, son derece ziyanlı ve tehlikeli bir lisandır. Yalnızca bunun için bile bu seçimi kazanmak zorundayız. AK Parti Gençlik Kolları Lideri, erdemli Türk polisinin şube müdürünü tokatlıyor. Vilayet emniyet müdürü, endişeden, o tokat adan şahısla poz verebiliyor. Bu demektir ki devleti çürütmüşler. Bu demektir ki ciddiyetsizlik tabana vurmuş. Lakin bu işlerin başındaki şahsın kafayı taktığı şey ne? LGBT. Erkek erkeğe evlilik olacakmış biliyor musunuz, biz seçilirsek? Tıpkı arkadaşa nazaran, erkekler ile hayvanlar da evlenecekmiş. Fantezi de dünya markası. Ben bu türlü bir şey duymadım, görmedim.
Bu ülkenin güvenliğini, asayişini korumaktan, onu yerine getirmekten sorumlu olanlar, hudutları kevgire çevirmişler. Türkiye bir sığınmacı hendeği olmuş, arkadaşlar erkek erkeğe evlilik peşinde. Bütün psikiyatristleri misyona çağırıyorum; muayene edin şunları. Bunlar sahiden raporluk, iş göremez raporuna sahip olmak zorundalar.
“HADİ ORADAN BE CIVIK”
Bir tanesi başbakanlık yaptı. Adam diyor ki ‘İşgal güçleri’. Başbakanlık yaptın ve sizi bu milleti, seçmeni diyor ki ‘Onlar işgal güçleri’. Bir tanesi daha vahim. Ben, iki sene Meclis yönettim, FETÖ’yü bu arkadaş üzere cıvık cıvık öven görmedim. Bu türlü bir cıvık, FETÖ savunucusu, yansıtma yapmış; biz sizlerin oyları ile kazanırsak FETÖ kazanacakmış. Haydi oradan be cıvık.
“PATATES, SOĞAN YİYEMEYENLER, SENİ YİYECEKLER”
Bugün enteresan bir şey oldu. Recep Bey’in 82 puan alıp mülakatta elenmiş çocukların hakkını konuşması lazımken, geçinemeyen emeklilerin durumunu konuşması gerekirken; personelin, memurun maaşını konuşması gerekirken; çiftçinin, esnafın yaşadıklarını 21 yıldır çözemedi tahminen, konuşması gerekirken arkadaşın söylediği şu; ben, DÜZGÜN Parti olarak bu zillet ittifakının içinde, Suriye’nin kuzeyinde kurulacak olan Kürdistan devletinin kurulmasına sebep oluyormuşuz, ben başta olmak üzere. Çok komik. Ya arkadaş, 21 yıldır bu ülkenin başbakanı, cumhurbaşkanı benmişim. Benmişim, benim haberim yok. Ya Suriye ile ben arbede etmişim; kimine nazaran 6 milyon, kimine nazaran 8 milyon, kimine nazaran 10 milyon sığınmacı gelmiş, İstanbul Suriye’nin başşehri haline dönmüş. Bunları ben yapmışım. Kim bunları diyen? Recep Beyefendi. Artık, bu cümleleri kuran bir kişinin sahiden psikiyatrist tedavisine muhtaçlığı var. İkinci durumumuz daha var. Diyor ki ‘Patates, soğan yiyemediğiniz için başkanınızı yemeyin’. Patates, soğan; güle güle Erdoğan. Sayın Erdoğan; üzgünüm, söylemeliyim. Patates, soğan yiyemeyenler, seni yiyecekler. Nerede yiyecekler? Sandıkta yiyecekler. Nasıl yiyecekler? Helal oyları ile yiyecekler. Sonuç ne olacak? 14 Mayıs akşamı sana güle güle diyeceğiz, emekli edeceğiz. Sayın Kılıçdaroğlu’nu da Çankaya’ya alkışlar ortasında götüreceğiz.”